Göz altında oluşan morluklar, halkalanma görünümü ve kararmalar gibi sorunlar kişinin olduğundan çok daha ileri yaşta görünmesine sebebiyet verebilir. Bu sorunların büyük bölümü göz altında bulunan yağ yastıkları olan fat pad bölümünün hacim kaybetmesinden kaynaklanır. Aynı zamanda ilerleyen yaşla birlikte kemik erimesinin meydana gelmesinden kaynaklı olarak da ortaya çıkabilir. Bu durumda daha çekici bir görünümün kazandırılabilmesi için gozalti dolgusu uygulaması yapılır.
Oldukça başarılı neticeler elde edilmesini sağlayabilen bu işlem göz altında oluşan çökme görüntüsünü ortadan kaldırabilir. Aynı zamanda göz altında oluşan morlukların giderilmesinde de başarılı sonuçlar doğuran göz altı dolgusu işlemi kahverengi tonlarında olan halkaların giderilmesini de sağlar. Bu bölgede oluşan kırışıkların giderilmesi ve ince çizgilerin yok edilmesi noktasında da bu uygulamadan ziyadesiyle faydalanılır.
Gözaltı Dolgusunda Kullanılan Malzeme
Tüm bu etkiler sonucunda da kişinin olduğundan daha zinde ve daha genç görünmesi gibi önemli bir etki ortaya çıkar. Ülkemizde ve dünyanın hemen ülkesinde gözaltı dolgusu işlemi için hyalüronik asit içerikli olan dolgu materyalleri kullanılır. Bu materyallerin akışkanlığı oldukça yüksektir ve göz altı dokusu ile anında uyum sağlama gibi mühim bir özelliği de bulunur. Dolgu materyali ilgili bölgeye enjekte yöntemi ile iletilir.
Hyalüronik asit içerikli bu dolgu materyalinin vücuda uyum sağlamasını sağlayan özellik, vücutta bulunan yani doğal bir madde olmasıdır. Bu malzeme laboratuvar ortamında, tamamen steril bir formda üretilir. Buna bağlı olarak da uygulama sırasında hijyen koşullarına dikkat edilmesi durumunda enjeksiyon riskinin sıfırlanması mümkün hale gelir. Alerjik reaksiyon riski ise mevcuttur. Ancak bu riskin minimum düzeyde olduğunu da belirtmekte fayda olacaktır.
Uygulamadan önce bölge antiseptik ile temizlenir. Ardından hastanın göz altı bölgesine anestezik krem uygulaması yapılır ve bölgede uyuşma etkisi yaratılır. Kapalı uçlu kanül kullanılarak dolgu materyali hastanın göz altı bölgesine gönderilir. Bu sayede bölgede hacim artışı sağlanır ve dolgu uygulamasının etkisi işlemden hemen sonra görülebilir. Uygulamanın toplamda 15 dakika içerisinde tamamlanıyor olması, günümüzde daha fazla sayıda kişinin bu işlemden istifade edebilmesini beraberinde getirir.
Gözaltı Dolgusunun Etki Süresi
Göz altı bölgesi yüzde mimiklerin en az etkili olduğu bölgedir. Buna bağlı olarak kaslar daha az hareket ettiğinden uygulanan göz altı dolgu materyalinin etki süresi de daha uzun olur. İşlem genellikle 1 ila 1,5 yıl arasında elde edilen hacmi korur. Sonrasında ise etkisi yavaş bir şekilde ortadan kalkar ve yeniden hacim kaybı görüntüsü oluşur. Ancak göz altı dolgusunun tekrarlanabilen bir işlem olması nedeniyle uygulama yeniden gerçekleştirilebilir.
Göz altı dolgusunun etki süresi, işlem tekrarlandıkça uzar. Örneğin 1 yıl sonra etkisi kaybolan dolgu materyalinin bu sürenin sonunda yeniden uygulama yapılması halinde etki süresi 14 aya kadar çıkabilir.
Bu uygulama 18 yaş üzerinde olan ve gebelik ya da emzirme durumu olmayanlara gerçekleştirilebilir. Genetik faktörlere bağlı olarak erken yaşlarda ortaya çıkan göz altı morlukları kişilerin sosyal yaşamlarını olumuz etkileyebilir. Aynı zamanda pek çok hastada psikolojik açıdan da bu durumun sıkıntı yarattığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle yaşlılık dönemini beklemeden bu uygulamadan faydalanılmasında yarar olacaktır.
Klinik istirahat gerektirmeyen bu işlemin kısa zamanda tamamlanması avantajlar sağlar. Pek çok estetik uygulamaya nazaran çok daha konforlu bir estetik müdahale olduğu söylenebilir. Doğal bir materyal ile dolgunun gerçekleştirilmesi ve alerjik reaksiyon riskinin düşük olması da söz konusu avantajlara ilave edilebilir. Sonuç olarak göz altı dolgusu ile daha genç ve güzel bir yüz görünümü elde edilebilir.